Dolaşırken bayındır olamayan şehrin dar sokaklarında
Beton binalar, süslü camekanlar
Doluydu hep önümde ardımda
Ve ben her adımımda çarpışıyordum onlarla
Paradan elbiseleri üstlerinde pek de hoş duran
Dönen dünyamızın
Kendi ekseni etrafında dolanan insanlarına
İnsanlar; günlerini kaldırım eskitmekle meşru sayanlar…
Kulağımda bir eskicinin boğuk sesi çınlar
Gazoz kapağı toplayan tıfıl çocuklar sarar onun etrafını
Ama o;
Banka eliyle döşenmiş evlerin
Yükünü alabilmek hevesindedir
Belki de
Eski yük olduğundan
Muasır medeniyetler böyle buyurduğundan.
0 yorum:
Yorum Gönder